11 Kasım 2019 Pazartesi

Bilim adamlarının tespit edip idrák edemedikleri ve bilimsel veriler ışığında içinde bulunduğumuz evrene ilişkin gerçekler #Kıyamet başladı! #Uyanış #Zaman #Simülasyon #Bilim #Fizik #Işık #IşıkHızı #Foton #PlanckUzunluğu #PlanckZamanı #CPU #Mkuramı #Sicim #Transistör

Zaman

Zaman; geçmişten geleceğe doğru akan veyá hareket eden ya da geçmişten geleceğe doğru hareket edilmesini sağlayan bir boyut değildir.

Zaman; uzayda veyá mekânda bir noktadan başka bir noktaya hareket edilmesini sağlayan bir boyuttur.

Çünkü her hareketin bir hızı olmak zorundadır. Yáni zamansız hareket mümkün değildir.

Başka bir ifade ile zaman veyá zaman boyutu olmadan hareket edilmesi mümkün değildir.

Herhangi bir cisim, nesne veyá varlığın hareket edebilmesi için en az iki şey şarttır.

Bunlar:

1) En az bir adet uzay veyá mekân boyutu,

2) Zaman veyá bir zaman boyutu.

Mekân boyutları; cisimler, nesneler veyá varlıklar için farklı yönlerde hareket alanları oluştururlarken, zaman boyutu; varlıkların bu mekân boyutlarında hareket etmelerini sağlamaktadır.

İçinde bulunduğumuz evrende varlıklar farklı hızlarda hareket etmektedirler.

En hızlı hareket eden varlık bilindiği üzere ışıktır. Işık; foton olarak bilinen atomaltı bir parçacıktır. Ve foton bir saniye içinde yaklaşık olarak 300.000 km hız ile hareket etmektedir.

Fotonun hızına yakın hızlarda hareket eden farklı atomaltı parçacıklar mevcuttur.

Makro düzlemde ele aldığımızda ise gökcisimleri(Yıldızlar, gezegenler) evrende bir saniye içinde 1200 km'ye varan hızlarıyla sürekli hareket halindedirler.

Pekâlâ bu varlıklar gerçekten hareket etmiyor olabilirler mi?:

Planck Zamánı&Planck Uzunluğu

Teorik veyá matematiksel olarak evrendeki en kısa uzunluk birimi planck uzunluğu ve evrendeki en kısa zaman dilimi planck zamánıdır.

Teorik olarak ışık bir planck zamánında bir planck uzunluğu katetmekte veyá bir planck uzunluğunu bir planck zamánında katetmektedir.

Ve teorik olarak denilebilir ki evrende planck uzunluğu ve planck zamánından daha küçük değerler yoktur.

Bu değerlerlerden daha küçük değerlerin olmaması şu anlama gelmektedir:

Evrende hareket hâlinde olan her varlık ki evrende hareket hâlinde olmayan bir varlık yoktur, tıpkı ışık gibi bir planck zamánında bir planck uzunluğu katetmektedirler veyá katetmek zorundadırlar(!).

Yáni evrendeki tüm varlıklar bir planck zamánı olan 10^-43 saniye içinde bir planck uzunluğu yáni 10^-35 metre mesafe katetmektedir veyá katetmek zorundadır.

Ve zamánın en küçük diliminde aynı hız ile hareket eden varlıklar, zamanın daha büyük dilimlerinde de aynı hız ile hareket etmek zorundadırlar. Çünkü zamánın daha büyük dilimi örneğin bir saniyelik bir zaman dilimi, teorik olarak birbirine eklenen planck zamanlarının toplamından oluşmaktadır.

Yáni evrende hareket eden tüm varlıklar tıpkı ışık gibi bir saniyelik zaman dilimi içinde 300.000 km hız ile hareket etmek zorundadırlar(!).

Ve fakat yukarıda belirttiğim üzere ışık hızına yakın hızlarda hareket eden parçacıklar olsada makro düzlemde hareket eden varlıkların hızları ışık hızı ile kıyas edilemeyecek kadar düşüktür.

Varlıklar ışık ile aynı hızda hareket etmemektedirler çünkü hareket eden varlıklar değil varlıklara áit bilgilerdir(!).

Yáni ışık da dáhil olmak üzere tüm varlıklar sadece bilgi olarak varlar(!).

Hâlböyleyken zaman boyutu, uzayda veyá mekânda varlıklara áit bilgilerin taşınmasını sağlayan boyuttur.

Ve ışık hızı olarak bilinen hız, evrende bilginin taşınma hızıdır(!).

Şimdi M Kuramı'na gözatalım.

M Kuramı

Fizikçilerin evreni anlamak için geliştirdikleri son kuram M Kuramı'dır.

Bu kuram atomu oluşturan parçacıkların sıfır boyutlu noktalardan değil bir boyutlu, planck uzunluğunda olan ve titreşen sicim adı verilen enerji tellerinden veyá iplikçiklerinden oluştuğu varsayımı üzerine kurulmuştur.

Yapılan hesaplamalar göstermektedir ki bu sicimler tam olarak 11 boyut içinde titreşmektedirler.

İşte bu sicimler aslında parçacıkları değil tüm evreni oluşturmaktadırlar.

Bu noktada bilgisayar ve tüm elektronik cihazlarda bulunan işlemcilere yáni CPU'lara göz atalım.

CPU

İşlemciler; silikon çipler veyá tabakalar üzerine yerleştirilen milyarlarca transistör ve bu transistörleri birbirine bağlayan metal tellerden oluşur.

Transistör; elektrik akışını kontrol eden yarı iletken çok çok küçük elektronik anahtarlara verilen isimdir.

İşlemcinin işlem yapabilme gücü ile çip üzerindeki transistör sayısı doğru orantılıdır.  Günümüzde çiplere yerleştirilen milyarlarca transistör itibáriyle işlemciler 1 saniye içinde 5 milyardan fazla işlem yapabilmektedirler.

Transistör sayısının artması yáni işlemcilerin işlem yapabilme güçlerinin artması için transistörlerin küçülmesi bir şarttır.

Günümüzde transistörlerin boyutları 10 nm'nin altına düşmüştür.

1 nanometre 10^-9 metredir.

Sicimler

Öncelikle sicimler aslında Sicim Teorisi veyá M Kuramı çerçevesinde keşfedilmediler. Farkında olmadan sicimleri keşfeden Max Planck'tır. O, planck uzunluğunu ve planck zamánını keşfettiğinde sicimlere ulaşmıştı. Çünkü bu değerler sicimlere áit değerlerdir(!).

Sicimler, 10^-35 metre uzunluğunda titreşen 1 boyutlu enerji telleri veyá iplikçikleri.

Onlar 10^-43 saniye içinde yáni bir planck zamánında bir titreşmektedirler.

Ve her titreştiklerinde yáni 10^-43 saniyede bir, bilgileri bir diğer sicime iletmektedirler.

Yáni 10^-43 saniye(Işığın bir planck uzunluğunu katettiği zaman dilimi) sicimlerin bilgileri(Birbirlerine) iletme hızıdır(!).

Sicimler birer transistörler

Evreni, üç boyutlu devása silikon bir tabakaya veyá çipe ve sicimleride transistörlere benzetebiliriz.

Çünkü evren; 1 boyutlu 10^-35 metre uzunluğunda birbirine bağlı sicimlerden oluşan üç boyutlu bütünleşik bir yapıdır.

10^-35 metre uzunluğundaki sicimler tıpkı 10^-8 metre uzunluğundaki transistörler gibi kodlanmış bilgileri birbirlerine iletmektedirler.

Tüm evren kodlanmış bilgilerden oluşmaktadır. Ve bu bilgileri sicimler her titreştiklerinde yáni 10^-43 saniyede bir, birbirlerine iletmekte ve bu sáyede görünen evren meydana gelmektedir.

Yáni evrendeki varlıkların tümü sadece bilgi olarak varlar ve bu varlıklara áit bilgileri sicimler birbirlerine aktarmaktadırlar.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder